Boyun eğmeyen plak şirketlerine “sert” tavır: Kurban
Feridun Düzağaç’tan beri röportaj yapmadık, biliyoruz. Ancak röportaj okumayı sevdiğinizi de biliyoruz, bundan sonra her ay beğendiğiniz isimlerle yapılmış sıkı söyleşiler okuyacaksınız. İşte, ilk konuğumuz; Kurban.
İlk albümleri beş sene önce çıktı. Büyük ilgi görüp bir anda tepeye oturdular. Metallica konserinde ön grup oldular, Yuh’landılar. Beş yıl albümsüz hayranlarını beklettiler. Bir ‘cover proje’ ile geri dönüş yaptılar. Önyargıyla yaklaşıldı, ama herkes benimsedi yılların parçalarının Kurban versiyonlarını.
Konser trafikleri arasında soluk aldığı bir sırada Kurban grubunun davulcusu Burak Gürpınar ile söyleştik. İlk albümlerinden bu yana 5 yıl ara veren grubun dinleyicileri şimdi büyüdüler, tabi Kurban da.
“Neden cover bir albüm” sorusunun yeterince sorulmuş olacağını düşünüyoruz, peki gelen tepkiler neler, eleştiriler neler? Bunlar sayesinde sizin fikirlerinizde yeni şekillenmeler oldu mu?
Gelen tepkiler baştan beri oldukça olumlu. Bir konu dikkatimizi çekti: Bu kadar zaman sonra (5 yıl) “neden cover” diyerek önyargıyla bakan insanlar en başta biraz soğuk yaklaştılar bu projeye. Ancak bir şekilde kulaklarına çalındıktan sonra farkını inkar edemeyerek olumlu tepkilerini her türlü dile getirdiler. Bu oldukça güzel bir olay, yani genel olarak oldukça güzel her şey. Doğru bir hareket yaptığımızı düşünüyoruz.
Üçüncü albüm için hazırlık niteliğinde, daha doğrusu "istediğimiz gibi bir albüm yapabilmek için" cover albüm yapmanın sizi rahatlatacağı yönünde cevaplarınızı okuduk röportajlarınızda. Üçüncü albümde neler görecek dinleyicileriniz?
Daha olmuş bir Kurban görecekler. Eğer her şey planlandığı gibi giderse bu albümü yine kendimiz yapmayı düşünüyoruz. Ancak bu sefer bir takım imkanlarımız, olaylara teknik açıdan hakimiyetimiz çok daha fazla olacağından, üzerinde çok fazla düşünülmüş ve uygulaması da doğru yapılmış, tamamen Kurban'dan çıkmış bir albüm. Dinleyicilerimizle olan ilişkilerimiz gibi saydam, bizi en doğru şekilde yansıtan bir albüm olacağına inanıyoruz. Sound olarak büyük, geniş; his olarak ise Kurban'ın eğlenceli yönünden biraz uzak ve ciddi.
Eğlenceli yönünden uzak durmanızın sebebi ne?
Hepimizin hayatlarında olan birtakım olaylar, gelişmeler ve bunun etkileri bu sefer de bu şekilde çıkıyor ortaya. Bir de belirli bir genel düşünce ile yola koyuluyoruz. Normalde iki yüzü de beliriyor albümlerimizde dikkat edilirse.
Prodüksiyonun size ait olması neler getirdi, neler götürdü?
Çok fazla özgürlüğün yanında, kontrolü oldukça güç pek çok iş getirdi. İlgilenilmesi gereken unsurlar arttı. Ancak kendimizi çok daha iyi ifade edebildiğimizi ve sunduğumuzu düşünüyoruz bu şekilde. Çünkü mevcut plak şirketlerinden herhangi birisi bizim isteklerimizin tamamına boyun eğmiyor. Bu Kurban'a göre değil. Bizce kimseye göre olmamalı zaten. Şirketler hala kendi yanlış politikalarını uygulamaya çalışıyorlar birtakım konularda. Bizim önem verdiğimiz konular en başta sound, tavır.
“Ciddi Olaylara Alaycı Bir Bakışımız Var”
Bir önceki cevabına geri dönerek, "eğlenceli yönünden biraz uzak" dedin, bu o hafif oryantal tarafınızı kenara bırakacağınız anlamına mı geliyor?
Hayır gelmiyor. Eğlenceli yön derken, ilk albümü kaset olarak düşünürsek, A yüzündeki “Yalan”, “İstersin” ve “Yalaka” gibi şarkıları kastediyoruz. Bunlar kulağa oldukça eğlenceli gelen şarkılar. Öte yandan albümün diğer yüzünde “Sorma”, “Dur Gitme” ve “Kurban” gibi şarkılar var. Bunlar hiç de diğer taraftaki parçalar kadar neşeli duyulmasalar da, bu oryantalizmi taşıyorlar içlerinde. Buradan yola çıkılırsa, ne tatta bir şeyin yolda olduğu az çok tahmin edilebilir.
İnsanlar ‘Kurban’ı biraz da bu şekilde sevmiyorlar mı ama? Örneğin klip konusunda ‘Yalaka’ya değinecektim ya da ‘Sorma’nın klibi... Farklı bir şeyler deniyorsunuz, belki bir çok kişinin aklına gelen, ancak reyting uğruna cesaret edilmeyen.
Bizim ciddi olaylara alaycı bir bakışımız var. Bunu göstermekten de kaçınmıyoruz. Çok sık yaptığımız gibi yine absürd bir sürpriz olabilir albümde. Şaşırtıp güldüren. Belli olmaz.
Bu oryantalist yandan dolayı, karşılaştırmak ne kadar doğru olur bilemeyeceğim ama, ‘Moğollar’ ve ‘Barış Manço’ yolunda mısınız?
Öyle de diyebiliriz. Moğollar ve Barış Manço'nun 60’lı, 70’li yıllarda yaptığı, o zamana göre oldukça güncel ve dünya standartlarındaki müziğini örnek alıyoruz. Bu yaklaşımı günümüzde ve bulunduğumuz ortamda uygulamaya çalışıyoruz. Günümüzde Türkiye'de pek böyle şeyler çıkmıyor maalesef.
Bu ara televizyona gönderme çok fazla var. Neden sence bu ya da en azından sizinki neden?
Televizyonda görünen, yani milyonlarca insanın izlediği olayların büyük bir çoğunluğu, aslında gerçekleri pek de yansıtmıyor. Albümün kapağı tertemiz berrak bir ortam, biz ordayız zaten... İçerde göze çarpan bir pislik durumu var ki bunun sebebi olarak televizyon gözüküyor dikkat edilirse. Bu kontrasta ilk başta tepki gelmişti. Ancak kasıtlıydı. Çoğu şeyin aslında küçük küçük pek çok aldatmacadan oluşabileceğini ve tamamen farklı algılanabileceğini gösteren...
Televizyon konseptini devam ettirmeyi düşünüyor musunuz peki, yoksa sadece kapakta sıkışıp kalacak mı?
Aslında bunu sahneye konserlere taşımak istiyoruz. Ancak biraz uğraştıracak sanırım. Çünkü yurdumuzda kurulan sahneler belli. Doğru düzgün sesi halledemeden bu tip bir girişim lüks kaçabilir.
Prodüksiyonu yaptığınız gibi kendi sahnenizi de yapacaksınız o zaman...
Aynen öyle olacak, zaten önce biraz yoluna girsin her şey. Sahnede görsel bir takım olaylar gerçekleştirmeyi çok fazla istiyoruz.
Yeni klip için bir tarih ya da hangi parçaya çekileceğine dair bir belirginlik var mı? İlk albümden esprilerle dolu bir klipiniz var, ‘Yalaka’ya çektiğiniz, onun tadında bir şey düşünüyor musunuz gene?
Evet. İkinci klipi Yosma isimli şarkıya çekmeyi planlıyoruz ve bu tip bir çalışma olsun istiyoruz. Klip konusunda Foo Fighters'ın olaya yaklaşımını çok başarılı buluyoruz. Kendileri yapıyorlar onlar da. Henüz belli bir tarih yok. Yeni yeni birtakım çalışmalar yapıyoruz konuyla ilgili. Bazı yönetmen arkadaşlarla görüşüyoruz. Gerekli koşullar sağlandığında başlayacağız.
Üçüncü albüm için kesin bir tarih var mı?
Yok. Kayıtlara haziran sonu temmuz başı gibi gireceğiz galiba, öyle gözüküyor. Her şeyin yolunda gittiğini varsayarsak, albüm önümüzdeki kışa hazır olur. Ama kesin tarih yok henüz.
Kurban.com??
İlk resmi Türk müzik grubu sitesi, özel bu yüzden. Hiçbir grubun, şarkıcının ilgilenmediği kadar çok ilgileniyoruz biz orasıyla. Mailler yazıyorlar, cevaplıyoruz elimizden geldiğince. Epey bir mail trafiğimiz var. Ayrıca tek hamlede 2000 kişiye, neredeyse anında ulaşabiliyoruz.
Forum’un durumu ne peki?
Orada da zaman geçiriyoruz. Sürekli bağlantı halindeyiz dinleyicilerle. Her türlü sorunun da cevabını alabiliyorlar, doğrudan almak istedikleri kişiden.
Belli konserler varsa onları söyle istersen, mail grubunuza üye olan bunlardan haberdar olabiliyor değil mi?
Evet, olabiliyor. Benim bildiğim konserler 24 Nisan’da İstanbul Manhattan, 9 Mayıs’ta Yeni Melek Gösteri Merkezi.